Sevgili
okurlar, artık Kozmos Avcıları’nda, Ansiklopedi - Bilim İnsanları bölümünü
kurduk ve insanlığa ışık tutan Bilim İnsanlarının hayatlarını, hayata bakış
açılarını ve kısada olsa değişik uğraşlarını sizlere sunmaya çalışıcaz.
Her birisinin
çok ayrı bir değeri olduğunu, hepsinin hayatından kendimize bir pay çıkartmanın
ve Bilimsel Hayatlarının bizlere rehber olmasını düşünüyoruz.
Bu konuda ilk
yazımızıda, hem şair hem yazar hem astronom hem matematikçi hem filozof
olan ve hayatında bir çok uğraşa yönelmiş Ömer Hayyam’dan bahsedicez.
Ömrü boyunca
ölümden sonrasını sorguladı.
Devrinin
neredeyse tüm bilim alanlarıyla derinden ilgilendi.
Bildikçe
bilmediklerinin çokluğunu anladı.
Anladıkça
umutsuzluğa düştü.
Düştükçe
şiirler yazdı.
Yazdığı
Rubailerle felsefi ıstırabını söndürmenin yollarını aradı.
Rubaileri her
devirde iktidara muhalif olanlar için bir ilham kaynağı oldu.
Gerek
matematik gerek astronomi alanında çağını aşan buluşlar yaptı.
İranlı bir
çadırcının oğlu “Ömer Hayyam”
1048’de
Nişabur’da doğdu. Çocukluk ve gençlik günlerini geçirdiği bölge son derece
karışık bir politikaya sahipti. Gençliği Selçuklu egemenliğindeki bu
topraklarda geçti.
“Çadırcı”
anlamına gelen soyadını baba mesleğinden aldı fakat bu mesleğe yönelmek yerine,
mantık, felsefe,, matematik, fizik, metafizik, tıp ve astronomi gibi çok farklı
ve çeşitli alanlarda öğrenimini sürdürdü. Hasan Sabbah ile aynı medresede
zamanın ünlü alimi Muvaffakeddin Abdüllatif ibn el Lübad’dan eğitim gördü. Daha
yaşadığı dönemde İbn-i Sina’dan sonra Doğu’nun yetiştirdiği en büyük bilgin
olarak kabul edildi. Yirmi beş yaşından önce Aritmetik problemleri adlı eseri
dahil olmak üzere birçok eser yazdı.
1070 yılında
Orta Asya’daki en eski şehirlerden biri
olan Samarkand’a yerleşti. Samarkand’ın önemli hukuçularından Abu Tahir tarafından “Cebir problemlerinin ispatı üzerine” adlı
çalışmasında destek gördü. Bu dönemde eski arkadaşı Nizam-ül Mülk’ün ısrarıyla
Selçuklu sarayına yerleşti.
RUBAİLERİ:
Rubai, eski
bir Arapça sözcük olup,dört anlamına gelir veya dört mısralı diyebiliriz.
Onun
şiierinde zamanın haksızlıkları, softalıkları; ince, alaylı, iğneleyici bir
dille verilir.Dörtlüklerinin konusu aşk, sevinç, hayatın tadını çıkarma,
Hayyam’a göre vazgeçilmez insan duygularıdır.
Hayyam
kendisinden sonra gelen pek çok şairi etkilemiş, rubai alanında tek örnek
olarak benimsenmiştir.
Batı
ülkelerinde adına birçok dernek kurulmuş, rubaileri Batı dillerine tercüme
edilmiştir.
Pek çok Rubai
ünü sebebiyle Hayyam’ınkilerine karıştırılmıştır, bilinen kadarıyla
Rubailerinin sayısı 158’dir. Fakat kendisine mal edilenler binin üzerindedir.
Ey kara
cübbeli!
Taş atma bu
dünyayı bilmek isteyenlere.
Onlar yaratanın
sanatı peşindeler;
Seninse aklın
fikrin abdest bozan şeylerde…
-Ömer Hayyam
Bilimsel Çalışmaları:
Ömer Hayyam
kendi doğum tarihini bu kadar net şekilde bir gökbilimci hassasiyetiyle kendisi
bulmuştur. 21 Mart 1079 yılında tamamladığı, halk arasında “Ömer Hayyam
Takvimi” bugün ise “Celali Takvimi" olarak bilinen takvim için büyük çaba sarf
etmiştir.Güneş yılına göre düzenlenen bu takvim 5000 yılda bir gün hata
verirken, bugün kullandığımız Gregoryen Takvimi 3330 yılda bir gün hata
verdiğini hatırladığımızda Ömer Hayyam’ın
bu konudaki başarısını daha iyi anlamış oluruz.
Ömer Hayyam,
“Binom açılımı” olarak bilinen formülün katsayılarının kolayca elde edilmesine
yarayan Pascal Üçgeni’ni Pascal’dan önce keşfedenler arasındadır. Pascal ise
Ömer Hayyam’dan 400 yıl sonra aynı üçgen ile karşımıza çıkar. Zaten bu üçgeni
“Hayyam Üçgeni” adıyla ananlar da yok değil.
Ömer Hayyam
üçgeni kenarlarda “1” olmak üzere her sayı, üstündeki iki sayının toplamı
olarak yazılacak şekilde oluşturulur.
Hayyam, sıradışı bir matematikçiydi. Çok üstün bir zekası vardı. 25 yaşından önce Aritmetik problemleri adlı eseri dahil olmak üzere birçok eser yazmıştır.
1073 yılında
Malik Şah, Hayyam’ı Eshafan’a davet ederek orada bir gözlemevi açmasını
istemiştir. Hayyam bu isteği kabul etmiş ve gözlemevini kurmuştur. Bu
gözlemevinde sonraki 18 yıl çalışmış ve bilim adamlarına başkanlık etmiştir. Bu
yıllarda Hayyam çok önemli gözlemler yapmış ve astronomi tabloları çıkarmıştır.
Hayyam,
Eshafan’a yaptığı gözlemlerin sonucunda bir yılı, 365,24219858156 gün olarak
ölçmüştür. Bu ölçüm neredeyse tam olarak kesin doğru bir ölçüm kabul
edilebilir. Aynı zamanda bu ölçüm, o ana dek yapılan en doğru ölçüm olma
özelliğini de taşımaktadır.
Hayyam’ın en
önemli cebir çalışması, Cebir problemlerinin ispatı üzerine adlı eserden önce
yazdığı cebir notlarında kübik denklemlerin (üçüncü derece denklemlerin)
çözümünü göstermiştir.
Hayyam’ın en
önemli eseri, yukarıda da belirtildği üzere, Cebir problemlerinin ispatı
üzerine adlı çalışmasıdır. Bu çalışmasında, üçüncü derece denklemlerin
çözümünü, kesişen konik parçalarını kullanarak yapmıştır. Hayyam, konik
parçaları kullanarak, üçüncü derece denklemlerin çözümü için yöntem geliştiren
ilk matematikçidir.
Hayyam,
üçüncü derece denklemlerin birden fazla çözümü, yani kökü olabileceğine
söylemiştir. Bazı denklemlerin iki kökünü bulsa da üç kökünü birden
bulamamıştır.
Ömer Hayyam'ın öklit aksiyomu üzerindeki çalışması |
Ömer
Hayyam’ın Vedası:
Rubailerini
rahmetli yazar ve çevirmen Sabahattin Eyüboğlu sayesinde Türkçe okuma ve anlama
şansına eriştiğimiz büyük bilim insanı Ömer Hayyam, 4 Aralık 1131'de hayatı
boyunca yaptığı gibi çalışırken hayata gözlerini yummuş ve ardında çok büyük
çalışmalar bırakmıştı. O çalışmalar ki, Rönesans'tan günümüze pek çok bilim
dalının gelişimine ön ayak olmuştur. Fizik, Matematik, Geometri, Astronomi,
Aritmetik, Takvim bilimi, Simyacılık bugünkü haliyle temel ayaklarından biri
Ömer Hayyam'ın üstünde yükselecek şekilde kurulmuştur. Adını tarihe kazıyan ve
ölümsüzlüğe kavuşan Ömer Hayyam'ı hepimize umut aşılayan bir
dörtlüğüyle anıyoruz;
"Dünya
yıldıramazsın beni ne yapsan;
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan.
Ölmemek elimizde değil ki bizim:
İyi yaşamamak beni korkutan. "
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan.
Ölmemek elimizde değil ki bizim:
İyi yaşamamak beni korkutan. "
Yorum:
Hayyam’ın
döneminde akıl dışı birçok hurafe ve boş inançlar, toplum düşüncesi de hakim
şeylerdir. Bu düşüncelere karşı aklın üstün olduğunu, belirleyici olanın bilim
ve aklın ön planda olması gerektiğini anlamıştır.
Şiirlerinde
şarabı ön planda tutması, cennette şarap ırmaklarından hem Kuran’da hem Tevrat’da
bahsedildiği halde kendi yaşadığı toplumda günah sayılması, çelişkisini de bol
bol kullanmıştır. “Bir gerçek var, benim dışımda beni doğuran” dediğide işte
budur.
Eserleri:
1.
Ziyc-i Melikşahi.
(Astronomi ve takvime dair, Melikşah'a ithaf edilmiştir)
2.
Kitabün fi'l Burhan ül
Sıhhat-ı Turuk ül Hind. (Geometriye dair)
3.
Risaletün fi Berahin
İl Cebr ve Mukabele. (Cebir ve denklemlere dair)
4.
Müşkilat'ül Hisab.
(Aritmetiğe dair)
5.
İlm-i Külliyat (Genel
prensiplere dair)
6.
Nevruzname (Takvim ve
yılbaşı tespitine dair)
7.
Risaletün fil İhtiyal
li Marifet. (Altın ve gümüşten yapılmış bir cisimde altın ve gümüş miktarının
bilinmesine dair. Almanya Gotha kütüphanesinde bir nüshası mevcuttur.)
8.
Risaletün fi Şerhi ma
Eşkele min Musaderat (Öklid'in bir probleminin çözülmesi metoduna dair,
Hollanda Leiden kütüphanesinde bir nüshası vardır. F. Woepcke fransızcaya
çevirmiştir.)
9.
Risaletün fi Vücud
(Felsefede ontoloji bahsine dair. Britanya kütüphanesinde bir nüshası
mevcuttur.)
10.
Muhtasarun fi't
Tabiiyat (Fizik İlmine dair)
11.
Risaletün fi'l Kevn
vet Teklif (Felsefeye dair).
12.
Levazim'ül Emkine
(Meskûn yerlerin iklimi ve hava değişikliklerine dair)
13.
Fil Cevab Selaseti
Mesâil ve fi Keşfil Hicab (Üç meseleye cevap ve alemde zıtlığın zorunlu
olduğuna dair)
14.
Mizan'ül Hikem
(Pırlantalı eşyaların taşlarını çıkarmadan kıymetini bulmanın yöntemine dair)
15.
Abdurrahman'el
Neseviye Cevab (Hak Teâlâ'nın alemleri yaratmasının ve insanları ibadetle
yükümlü kılmasının hikmetine dair)
16.
Nizamülmülk (Arkadaşı
olan vezirin biyografisi)
17.
Eş'arı bil Arabiyye
(Arabça rûbaileri)
18.
Fil Mutayat (İlim
prensipleri)
Kaynaklar:
-Serüven Kitap,“ Ömer Hayyam”
-Liya, “Ömer Hayyam,
Rubailer”
-Ömer Hayyam
Efsanesi – Gardiyan
-Hamit Dilgan, "Büyük Matematikçi Ömer Hayyam"