Gün batımında gökyüzüne bakıyorsunuz. O da ne! Ufka doğru parlak bir şey var gökyüzünde. İşte o parlak şey Güneş Sistemi'mizin nadide parçalarından biri, Venüs. Onu özel kılan o kadar çok şey var ki.
Bu gezegen adını Eski Roma tanrıçası Venüs'den almaktadır. Bakmayın dışarıdan çok masum gibi durduğuna, içinde kıyametler kopmakta. İçerisi tam bir cehennem! 464 °C sıcaklık mevcut Venüs'ün yüzeyinde. Bunun sebebi ise çok ama çok yoğun bir atmosfere sahip olması. İçeri giren güneş ışınları dönüş yolundayken, ışınlara: "Hoop! Nereye kardeşim" diyerek onları bırakmıyor, ve dolaylı olarak içerde kalan ışınlar Venüs'ü ısıtıyor. Ayrıca ekseni etrafında ters dönen tek gezegen. Adamın her işi ters yani..
Zamanında Venüs'ün yemyeşil bir yer olduğunu söyleyenler, ve hatta bununla kalmayıp eskiden canlı yaşamın bulunduğunu söyleyenler var. Bununla ilgili henüz yeterince bilgi sahibi değiliz. O nedenle kesin konuşmak yanlış olur.
Venüs için Dünya'nın ikizi derler. Nedeni ise fiziksel özelliklerinin benzerliği. Gerçekten de bu benzerlik dikkat çekicidir. Neredeyse Dünya boyutunda. Kütlesi neredeyse Dünya kadar. Hacim desen keza öyle. Yoğunluk az kalsın birebir olacakmış. Öyle yani.
Venüs ve Dünya'nın boyutlarının karşılaştırılması |
Özellikle bu coğrafyada farklı isimlerle anıldığını da belirtmek gerekir. Zühre, Çolpan veya Çoban Yıldızı gibi. Özellikle Çoban Yıldızı bizim ülkemizde fazlasıyla kullanılır. Hatta Teoman'ın bir şarkısı var bu isimle. Konumuzla alakası yok ama okurken dinlersiniz.
Peki Venüs'ü nasıl tanıdık?
Venüs Ay, Güneş, Merkür, Mars, Jüpiter, ve Satürn ile birlikte, görünür hareketlerinin diğer yıldızlardan farklılığıyla tanınan 7 gök cisminden biri olarak gösterilir. Bu yönüyle, antik gökbilim için olduğu kadar astroloji açısından da önem taşıyan gezegen, birçok dilde haftanın yedi gününe adını veren gök cisimlerinden biri olarak, tarih öncesinden günümüze insan kültüründe yerini korumuştur. Günümüze ulaşan en eski gökbilimsel belge olan ve M.Ö 7.yüzyıla ait olduğu sanılan Ammisaduqa tabletinde Babillilerin M.Ö 1700-1400 yılları arasında yaptıkları Venüs gözlemlerinden söz edilir. Eski Mezopotamya, Orta Amerika ve Uzak Doğu kültürlerinde Venüs'ün önemli bir yeri olmuştur. Eski Yunan'da sabah yıldızı olarak görüldüğünde "Phosphorus", akşam yıldızı olarak görüldüğünde ise "Hesperus" olmak üzere iki ayrı ad taşımaktaydı. Pisagor sayesinde bu iki yıldızın aslında aynı gök cismi olduğunu öğrenen ilk çağ dünyası, Venüs ve Merkür'ün Güneş çevresinde döndüğünü ileri süren Heraklit ile ilk kez güneş merkezli görüş ile tanıştı.
- 1610'da İtalyan gökbilimci Galileo Galilei basit bir teleskop yardımı ile Venüs'ün evreleri olduğunu fark etti. Daha sonraki gözlemlerinde gezegenin evrelerindeki değişikliklere paralel olarak görünür boyutunun da değiştiğini gözleyen Galilei, bu bulguları gezegenin Güneş etrafında döndüğünün kuvvetli göstergeleri olarak kabul etti.
- 1761'de Rus gökbilimci Mihail Vasilyeviç Lomonosov, Venüs'ün Güneş geçişi sırasında gezegenin kenar çizgisindeki düzensizliği fark ederek bunun bir atmosferin varlığını gösterdiğini öne sürdü.
- 1793'te Alman gökbilimci Johann Schröter, sonradan kendi adıyla anılacak ve Venüs atmosferinin neden olduğu anlaşılacak olan 'faz kayması' olayını gözledi. Bu olay, güneş ışınları ile aydınlanan kalın ve yoğun atmosferin Venüs'ün görünür kenar çizgisine eklenerek, bulunduğu konumun gerektirdiğinden farklı bir evredeymiş gibi algılanmasına neden olması sonucu ortaya çıkar.
- 1932 yılında, ABD'li araştırmacılar W.S. Adams ve T. Dunham kızılötesi tayfölçüm ile Venüs atmosferinin temel bileşeninin karbon dioksit olduğunu öğrendiler. İzleyen yıllarda Rupert Wildt, tayfölçüm verilerine dayanarak atmosferin kimyasal bileşimi yanı sıra basıncı, sıcaklığı, gezegen yüzeyiyle etkileşimi hakkında birçok tahminde bulundu.
- 1956'da Robert S. Richardson gezegenden yansıyan güneş ışınlarının Doppler kaymasını ölçtüğünde, bulguların gezegenin kendi etrafında dönüş yönünün ters olduğunu gösterdiğini saptadı.
- 1960'larda, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (M.I.T.) ve Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü bilim adamları mikrodalga bandında radar incelemeleri ile Venüs'ün kendi etrafında dönüş süresini duyarlı olarak ölçtüler. Aynı dönemde yeryüzünden yapılan radar incelemeleri ile gezegenin yüzey şekilleri hakkında önemli bilgi elde edildi.
Gelelim Venüs'e yolladığımız sondalara
Venüs'ü sıradışı kılan bir özelliği de, en çok uzay aracı gönderilen ve üzerinde en çok insan yapımı araç bulunan gezegen olması. Biraz detaya girecek olursak sonuçlar şöyle:
ABD tamı tamına 10 adet araç gönderdi. Bu araçlardan 9'u görevini başarıyla tamamladı fakat 1 tanesi başarısızlıkla sonuçlandı.
SSCB, 29 adet araç gönderdi. Araçlardan 15'i görevini başarı ile tamamladı. Fakat 14 tanesi farklı sebepler yüzünden başarısızlıkla sonuçlandı. SSCB'nin Venüs hakkında en büyük keşifleri gerçekleştirdiğini de söylemek gerek. SSCB, Venüs'ün yüzeyine çalışır vaziyette araç indiren ve veri aktarımı sağlayan ilk devlet. Venera 13 aracı Venüs yüzeyinde 127 dakika çalışır vaziyette kaldı. Ayrıca Venüs yüzeyinden ilk görüntülere de Venera serisi araçlar tarafından ulaştık.
Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Venus Express adında bir araç fırlattı.
Venera 13 tarafından çekilen, Venüs'ün ilk renkli fotoğrafları |
Venüs'ü nasıl gözlemleyebiliriz?
Venüs, Güneş çevresinde yaklaşık 224 gün süren dolanma süresine karşın yörüngesinin Yer yörüngesine yakınlığı nedeniyle 584 gün gibi uzun bir kavuşum dönemine sahiptir, gökyüzündeki görünür hareketini tamamlaması bir buçuk yılı geçer. Bir alt gezegen olması nedeniyle ile her zaman Güneş'e yakın konumdadır ve gözlenmesi için en uygun saatler sabah gün doğumundan önce ya da akşam gün batımından sonradır. 'Sabah yıldızı' ve 'akşam yıldızı' adları bu nedenle verilmiştir. -4,4 kadir derecesine varabilen parlaklığı ile en parlak yıldızlardan ve diğer tüm gezegenlerden çok daha ışıklıdır ve Güneş ve Ay'dan sonra gökyüzünün en parlak cismidir. Bu nedenle güneş ışınlarının Venüs'ün görülmesine izin vermediği alt ve üst kavuşum dönemleri dışında yılın büyük bir kısmında rahatlıkla izlenir. Merkür'e oranla çok daha yüksek uzanımlara (en uygun koşullarda 48°) çıkabildiği için gün içinde izlenebildiği süre de daha uzundur ve uygun dönemlerde akşam gün battıktan sonra veya sabah gün doğmadan önce 4 saat kadar ufkun üzerinde kalabilir. En parlak dönemlerinde güneş ufkun üzerinde iken bile görülmesi mümkündür, hatta alışkın gözler gün ortası saatlerinde dahi Venüs'ü yakalayabilir. Aysız gecelerde, kent ışıklarından yeterince uzaklaşılabilirse, insan gözünün Venüs ışığının çevreye verdiği aydınlığı hissedebildiği ve yarattığı gölgelerin fark edilebildiği de söylenir.
Venüs'ün dünyaya en yakın olduğu dönemlerde 1 yay dakikayı geçen görünür çapı insan gözünün ayırma gücü sınırındadır ve duyarlı gözlerin gezegenin hilal evresini ayırt edebilmesi olasıdır.
Tam güneş tutulmaları çok kısa süre için de olsa, Venüs'ün güneşe çok yakın konumda olduğu kavuşum dönemleri civarında bile gezegenin gün ortasında çıplak gözle izlenebilmesine olanak sağlar. 1999 tam güneş tutulması sırasında bu durum gerçekleşmiştir.
Bir tam Güneş tutulmasında Venüs ve Merkür'ü görmektesiniz |
Venüs'ün evreleri
Bir dürbün ile izlendiğinde Venüs'ün Ay gibi evreleri olduğu görülür. Gezegenin Güneş'in arkasında ve yeryüzüne en uzak durumda olduğu üst kavuşum anında, görünen yüzeyinin tümü aydınlandığından ışıklı bir daire şeklinde "dolun" evresi söz konusudur. Bu aynı zamanda uzaklık nedeniyle Venüs'ün görünür çapının en az olduğu dönemdir. En yüksek uzanım anında gezegen bir yarım daire şeklinde görülür. Güneş ile Yer arasında kaldığı dönemlerde ise karanlık yüzünü göstererek bir "hilal" şekli alır. Hilalin en ince olduğu dönemler gezegenin dünyaya en yakın olduğu ve görünür çapının en büyük olduğu dönemlerdir, ancak bu esnada güneş ışınları gezegenin görülmesini engeller.
Görülebilir evrelerin modellenmesi |
Venüs'ün Güneş Geçişleri
Venüs yaklaşık 20 ayda bir alt kavuşum konumundan geçtiği halde, yörüngesinin tutulum düzlemine 3,39 derecelik bir açı yapması nedeniyle güneş diskinin önünden geçişi nadiren gerçekleşir. Venüs yörüngesinin tutulum düzlemini kestiği noktalar, yani yörüngenin çıkış ve iniş düğümleri ile Güneş ve Yer'in düz bir çizgi üzerinde yer almasını gerektiren bu durum yaklaşık her yüzyılda 2 kez, 8 yıl aralıklı çiftler şeklinde gözlenir. (1761-1769, 1874-1882, 2004-2012, 2117-2125 gibi). Tüm geçişler, düğümlerin Yer yörüngesindeki izdüşümlerine denk gelen Haziran ve Aralık ayları içinde olur. Daha yakından incelendiğinde geçişlerin düzenlerinin 243 yıllık bir döngü içerisinde yinelendiği dikkati çeker. İçinde bulunduğumuz bin yılda, bu döngü 113, 5-8-121, 5-8 yıllık aralıklar şeklinde tekrarlanmaktadır.
Venüs'ün geçişi, Güneş diski üzerinde küçük bir siyah beneğin ilerlemesi şeklinde izlenir ve en fazla 7 saat kadar sürer.
Tesadüfen Venüs'le birlikte Güneş'in önünden geçen uçak |
Venüs'ü eşsiz kılan bazı özellikleri
- Dünya'ya yörüngesi itibariyle ortalama mesafe olarak en yakın gezegendir.
- Dünya'dan gözlendiğinde en parlak gezegendir.
- Yüzey sıcaklığı en yüksek gezegendir.
- Dünya benzeri gezegenler arasında en yoğun atmosfere sahip olandır.
- En çok uzay aracı gönderilen ve üzerinde en çok sayıda insan yapımı araç bulunan gezegendir.
- Ekseni etrafında ters döner.